ShopDreamUp AI ArtDreamUp
Suggested Deviants
Suggested Collections
You Might Like…
Featured in Groups
Comments3
Join the community to add your comment. Already a deviant? Log In
bu kafkaesk, o kafkaesque mi bilemiyorum filhakika peru'lu yazar mario vargas llosa şöyle demiş:
"aklımıza ne zaman 'kafkaesque' sözcüğü gelse, iktidarın modern dünyada onca acı ve haksızlığa yol açmış baskı aygıtlarının (otoriter rejimler, tepeden inmeci partiler, hoşgörüsüz kiliselerve boğucu bürokratların) gözdağı altındaki savunmasız bireyler gibi duyumsarız kendimizi. almanca yazmış, hep tetikte yaşamış ve cehennem azapları çekmiş olan bu praglı yahudi'nin kısa öyküleri ve romanları olmasaydı, dört bir yanımızı saran yavuz devletler karşısında birbaşına bireyin kapıldığı umarsızlığı, ezilen ve ayrımcılığa uğrayan azınlıkların duyduğu yılgınlığı anlayamazdık."
peki ya "die verwandlung"?
“bir kimsenin bir süprüntü yığını ya da bir köpek gözüyle baktığı şey, bir başkası için bir işaret bir simge olabilir” der Kafka, Gustav Janouch ile yaptığı söyleşilerin birinde. simgesel olarak ailede karşılığını bulan, daha doğrusu “ailede” varlığını sürdürmek için karşılıklar yaratan düzenin nasıl yorumlandığını, yorumlanabileceğini işaret eder. nereden, hangi amaçla baktığımıza göre ilişkiler derinleşir ve başka anlamlara sevk olur.
peru'lu yazar mario vargas llosa, kendi yarasını 3 alarak kendince bir solüsyona gark olmuş olsa da, isyanım şudur ki: -samsa'nın da şifrelenmiş kafka olduğunu varsayarsak-, tavan arasındaki bavulda duran hayli müstehcen fotograflar, eserlerde hep bir aile, hep bir baba oğul, hep bir maskülen kahraman, simgeler ve imgeler üzeri bir dışavurumculuk... 1900'lerin başındaki "özgür irade" mevhumunun, 100 yıl sonrası sözlüklerde aynı karşılık ile yer alması, insan hakları ile ne denli örtüşmektedir?
"aklımıza ne zaman 'kafkaesque' sözcüğü gelse, iktidarın modern dünyada onca acı ve haksızlığa yol açmış baskı aygıtlarının (otoriter rejimler, tepeden inmeci partiler, hoşgörüsüz kiliselerve boğucu bürokratların) gözdağı altındaki savunmasız bireyler gibi duyumsarız kendimizi. almanca yazmış, hep tetikte yaşamış ve cehennem azapları çekmiş olan bu praglı yahudi'nin kısa öyküleri ve romanları olmasaydı, dört bir yanımızı saran yavuz devletler karşısında birbaşına bireyin kapıldığı umarsızlığı, ezilen ve ayrımcılığa uğrayan azınlıkların duyduğu yılgınlığı anlayamazdık."
peki ya "die verwandlung"?
“bir kimsenin bir süprüntü yığını ya da bir köpek gözüyle baktığı şey, bir başkası için bir işaret bir simge olabilir” der Kafka, Gustav Janouch ile yaptığı söyleşilerin birinde. simgesel olarak ailede karşılığını bulan, daha doğrusu “ailede” varlığını sürdürmek için karşılıklar yaratan düzenin nasıl yorumlandığını, yorumlanabileceğini işaret eder. nereden, hangi amaçla baktığımıza göre ilişkiler derinleşir ve başka anlamlara sevk olur.
peru'lu yazar mario vargas llosa, kendi yarasını 3 alarak kendince bir solüsyona gark olmuş olsa da, isyanım şudur ki: -samsa'nın da şifrelenmiş kafka olduğunu varsayarsak-, tavan arasındaki bavulda duran hayli müstehcen fotograflar, eserlerde hep bir aile, hep bir baba oğul, hep bir maskülen kahraman, simgeler ve imgeler üzeri bir dışavurumculuk... 1900'lerin başındaki "özgür irade" mevhumunun, 100 yıl sonrası sözlüklerde aynı karşılık ile yer alması, insan hakları ile ne denli örtüşmektedir?